Hadi
birlikte bir maceraya çıkalım, adı Yolculuk olsun.
Herkesin hayalinde gitmek istediği, görmek istediği bir yer ya da birkaç yer vardır. Bunlar bazen bazılarımızın doğduğu yerler bazen ise olamayacak kadar uzak hayallerdir. Benim bu 501 kelimelik yazımda değineceğim nokta olamayacak kadar uzak olan hayaller.
Gelin birlikte başlayalım. 😊
Yolculuk bazen yürüyerek, bazen arabaya binerek, bazen trene binerek, bazen uçağa binerek hatta bazen bineceğiniz gemi ile bile başlayabilir. Hangisinin yolculuğunu süsleyeceğine karar vermelisin. Bugün benim yolculuğum 100 tuşlu klavyem ve 10 parmağım ile başlayacak. Garip geldiğinin farkındayım ama bu gerçek bir yolculuk. (Tabi yolculuk kavramını nasıl yorumladığına bağlı.) Her gün yaptığım yolculuklardan sadece biri burada bahsettiğim.
Her insanın içinde bir çocuk vardır, merak duygusunun köreldiği. Zamanla toplum baskısı gibi dış etkenler yüzünden körelen o çocuk içine kapanır. Aslında yaşlılar içinde söylenen, insan yaşlandıkça çocuklaşır sözü buradan gelir. Yaşlılık insanlar üzerinde akıllarında kalanı yapmadan gözlerini yummak istemedikleri işleri hatırladıkları ve onları gerçekleştirmek istedikleri bir evre aslında. Unuttuğumuz kısım ise yaşlanan teyzelerimiz ve amcalarımız akıllarında düşündükleri çoğu macerayı gerçekleştiremeyecek kadar yaşlanmış olurlar ve vücutları o tempoyu kaldıramaz. Sonra iç çekerek keşke ile başlarlar. (Tabi çoğunluğu içinden, toplum baskısı her daim sizi bırakmaz, unutmayın. 😊)
Bugün
vücudun sağlıklıyken ve yapabilmek istediğin şeyler için tam zamanıyken yarın
deme, bugün de hatta şimdi. Ne çok özeniriz değil mi Seyyahlara. Gördükleri
yerler için, görebildikleri için ya da görmek istediklerini gördükleri için.
Tabi onlara da sorsanız daha çooook yapmak isteyecekleri fakat yapamadıkları
şey vardır. Bugün günümüzde neden yolculuğa çıkmıyorsunuz sorusuna cevap olarak
çoğu insan ekonomik sıkıntıları veya benzer problemleri dile getirir, bunları
birer bahane sayar. Yolculuk bu değildir ki, yolculuk aslında bir noktadan
farklı bir noktaya gitmektir. Dünya üzerindeki noktalardan bahsetmiyorum sadece.
Hayatta insanların kendi yaşamlarında yolculuk yapmalarından bahsediyorum. Tıpkı
klavyem ve parmaklarım arasında yaptığım kısa yolculuğumda öğrendiklerim ve
arzu ettiklerimi metne dökmem gibi.
Hayattan keyif almanın yolu yolculuk yapmaktan geçer. Bazen bu yolculuklarımız uzun soluklu olur, sonunda büyük başarılara ulaşmamızı sağlar. Biraz engebeli yollara sahip, biraz ıssız, birazda zorludur ancak sonucunda bir hayli keyif alacağımızda aşikardır. Bazı yolculuklarımız ise benim neredeyse her gün oturduğum noktadan yaptığım ve yaparken gerçekten keyif aldığım yolculuklardan olan kısa yolculuklarımızdır. Hayat bizden aslında gerçekten uzun yolculuklara çıkmamızı bekler, planlanmış uzun yolculuklar. Fakat bu yolculuğun içine çoğu insan gündelik hayatta kısa yolculuklarını sıkıştırmadığı için ya da gerçekten yolculuk yapmadığını düşündüğü için strese girer ve devamında bıkkınlık hissiyatına kapanır, adeta mutluluğu sömürür atar bıkkınlık.
Bunun önüne geçmenin tek yolu sensin. Aynada kendine bakan ve benim bu hayattaki yolculuğum bu ama bugün yapmam gereken yolculukta bu diyecek olan sen. Bırak Dünya üzerinde bulunan harikaları görmek istemeyi. Dön bak arkana, elinde bulunan Dünya’ya bak ve harikaları oluşturmak için yolculuğa çık. Aslında bir yolculukta olduğunu unutma ve daha iyisi için çabala, daha uzun yol gitmek için daha çok yürü daha çok koş.
Bugün kendi piramidini oluştur ve yolculuğun sonuna geldiğinde yola yeni çıkacaklar için umut ol. Bu piramit gözle görünmesin ama varlığı her yerden hissedilsin.
501 kelimelik yazımın sonuna gelmişken bugün için yolcuğumun sonuna da gelmiş bulunmaktayım. Gerçek yolculuk için o çocuk senin içinde bir yerlerde saklı. Unutma.
Herkesin hayalinde gitmek istediği, görmek istediği bir yer ya da birkaç yer vardır. Bunlar bazen bazılarımızın doğduğu yerler bazen ise olamayacak kadar uzak hayallerdir. Benim bu 501 kelimelik yazımda değineceğim nokta olamayacak kadar uzak olan hayaller.
Gelin birlikte başlayalım. 😊
Yolculuk bazen yürüyerek, bazen arabaya binerek, bazen trene binerek, bazen uçağa binerek hatta bazen bineceğiniz gemi ile bile başlayabilir. Hangisinin yolculuğunu süsleyeceğine karar vermelisin. Bugün benim yolculuğum 100 tuşlu klavyem ve 10 parmağım ile başlayacak. Garip geldiğinin farkındayım ama bu gerçek bir yolculuk. (Tabi yolculuk kavramını nasıl yorumladığına bağlı.) Her gün yaptığım yolculuklardan sadece biri burada bahsettiğim.
Her insanın içinde bir çocuk vardır, merak duygusunun köreldiği. Zamanla toplum baskısı gibi dış etkenler yüzünden körelen o çocuk içine kapanır. Aslında yaşlılar içinde söylenen, insan yaşlandıkça çocuklaşır sözü buradan gelir. Yaşlılık insanlar üzerinde akıllarında kalanı yapmadan gözlerini yummak istemedikleri işleri hatırladıkları ve onları gerçekleştirmek istedikleri bir evre aslında. Unuttuğumuz kısım ise yaşlanan teyzelerimiz ve amcalarımız akıllarında düşündükleri çoğu macerayı gerçekleştiremeyecek kadar yaşlanmış olurlar ve vücutları o tempoyu kaldıramaz. Sonra iç çekerek keşke ile başlarlar. (Tabi çoğunluğu içinden, toplum baskısı her daim sizi bırakmaz, unutmayın. 😊)
Hayattan keyif almanın yolu yolculuk yapmaktan geçer. Bazen bu yolculuklarımız uzun soluklu olur, sonunda büyük başarılara ulaşmamızı sağlar. Biraz engebeli yollara sahip, biraz ıssız, birazda zorludur ancak sonucunda bir hayli keyif alacağımızda aşikardır. Bazı yolculuklarımız ise benim neredeyse her gün oturduğum noktadan yaptığım ve yaparken gerçekten keyif aldığım yolculuklardan olan kısa yolculuklarımızdır. Hayat bizden aslında gerçekten uzun yolculuklara çıkmamızı bekler, planlanmış uzun yolculuklar. Fakat bu yolculuğun içine çoğu insan gündelik hayatta kısa yolculuklarını sıkıştırmadığı için ya da gerçekten yolculuk yapmadığını düşündüğü için strese girer ve devamında bıkkınlık hissiyatına kapanır, adeta mutluluğu sömürür atar bıkkınlık.
Bunun önüne geçmenin tek yolu sensin. Aynada kendine bakan ve benim bu hayattaki yolculuğum bu ama bugün yapmam gereken yolculukta bu diyecek olan sen. Bırak Dünya üzerinde bulunan harikaları görmek istemeyi. Dön bak arkana, elinde bulunan Dünya’ya bak ve harikaları oluşturmak için yolculuğa çık. Aslında bir yolculukta olduğunu unutma ve daha iyisi için çabala, daha uzun yol gitmek için daha çok yürü daha çok koş.
Bugün kendi piramidini oluştur ve yolculuğun sonuna geldiğinde yola yeni çıkacaklar için umut ol. Bu piramit gözle görünmesin ama varlığı her yerden hissedilsin.
501 kelimelik yazımın sonuna gelmişken bugün için yolcuğumun sonuna da gelmiş bulunmaktayım. Gerçek yolculuk için o çocuk senin içinde bir yerlerde saklı. Unutma.
Muhammed Akif TOBCİL
16-01-2021

Harika bir yolculuk olmus
YanıtlaSil